Andy Warhol 1968’de vurulduktan sonra hayatını ve duygularını günlüğüne kaydetmeye başladı. O günlükler ve bu dizi, onun kişiliğinin ardındaki sırları ortaya çıkarıyor.

Altı bölümlük dizi, Andy Warhol’un olağanüstü hayat hikâyesini sanatçının ölümünün ardından yayımlanan günlüklerinde sunduğu samimi bakış açısıyla anlatıyor. Dizi, Warhol’un Pittsburgh’daki çocukluğundan başlayarak yönetmen, yayımcı, TV yapımcısı, sahne tasarımcısı, ünlü ve daha başka pek çok sıfatla hem saygı duyulan hem de yerden yere vurulan bir sanatçı olarak farklı mecralarda ve farklı dönemlerde müthiş bir akıcılıkla var olmayı başardığı, inanılması güç derecede çok yönlü hayat yolculuğunun izini sürüyor. Efsanevi bir kişilik olmasına rağmen Warhol, özel hayatını gizli tutmaya müthiş özen gösteriyordu. Bu dizi, bu çok karmaşık adamla ilgili gerçekten de çok şey anlatıyor. Üstelik bunu onun kendi sözleriyle, hatta çoğu zaman en son yapay zekâ tekniklerinden faydalanarak kendi sesiyle yapıyor. Ayrıca onunla birlikte çalışmış, yaratmış, birlikte keyifli zaman geçirmiş olan John Waters’tan Rob Lowe’a kadar pek çok aykırı ve ana akım isim de dizide yer alıyor.