Eski Taş Devri’nde, farklı bir erken insan çetesi yeni bir toprak arayışı içinde bir araya gelir. Ancak kötü niyetli, mistik bir varlığın onları avladığından şüphelendiklerinde, klan asla tasavvur etmedikleri bir tehlikeyle yüzleşmek zorunda kalır.

Küçük bir tekne, çorak ve ıssız bir coğrafyanın kıyılarına ulaşır. Altı kişilik bir grup kendilerine yeni bir yuva bulmak için dar denizi geçme mücadelesi vermiştir. Aç, umutsuz ve günümüzden 45.000 yıl önce yaşamaktadırlar. Önce barınacak bir yer bulmaları gerekmektedir ve hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları bol miktarda mağarayı barındıran uzaklardaki dağlara doğru tundra arazileri aşmak üzere yola koyulurlar. Ama gece çöktüğünde yalnız olmadıklarını anlarlar ve beklenti, yerini korkuya bırakır. Dehşet verici sesler, bu coğrafyada onları öldürebilecek veya kaçırabilecek korkunç bir şey olduğunu işaret etmektedir. Grup içerisindeki ilişkilerin çatırdamaya başlamasıyla genç bir kadının kararlılığı, hayatta kalmak için yapılan vahşi eylemleri gözler önüne serer.